Ayrılık ve boşanma bazen her iki tarafın isteği ile gerçekleştiği gibi bazı durumlarda tek tarafın kabullenmekte zorlandığı duygusal olarak zorlanmasına sebep olabilmektedir. Bazen evlilikler ya da birliktelikler ayrılma ile sonlanabilir bu durum yeni bir başlangıcı da beraberinde getirir. Evlilik ve birliktelikler ne kadar olağan bir durumsa boşanmada doğal bir durumun sonucudur. Bu noktada ilişkide olan çiftlerin bu durumla Nasıl başa çıkabildiği ile değerlendirme yapılmasında fayda olacaktır. Bu noktada ayrılık kavramına değinmekte ve kişilerin ayrılmaya karşı verdiği tepkilere ve ayrılığa karşı atfettikleri anlamlara göz atmak ,durumun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Boşanma ve ayrılıkta her iki taraf da hem fikir ise, birlikteliğin sonlanmasının güzel bir şekilde gerçekleşerek tarafların birbirini incitmeden birbirlerine veda etmesini sağlamak amaçlanmaktadır. Ancak bir diğer taraf buna hazır değilse bireyin yaşadığı duygusal sorunlar olaylara atfettiği anlamlar değerlendirilerek bireyin ayrılıktan dolayı yaşadığı kayıp ve yas duygusu ile daha iyi başaçıkabilmesi  için desteklenmesi gerekebilir. Bu durumda ayrılmayı istemeyen ya da buna hazır olmayan kişi terk edilmiş olmanın yaşattığı kayıp ve yas sürecini sağlıklı olarak atlatabilmesi amaçlanmaktadır. Bu duygu ile birlikte oluşan yas sürecidir , yas süreci çoğunlukla yeniden yapılanma ve yeni bir duruma adapte olunmasını da beraberinde getirir. Bunun için gerekli olan zamanla birlikte kişinin yaşadığı bu olumsuzluk hisleri ile başaçıkabilmesini sağlamaktır.
Kişi bu durumda 3 adımlı bir süreç izler ;
1-İnkar: Birey şok halindedir ve durumu kabullenmekte zorluk Yaşar birlikte olduğu kişi ile birlikte olma Zaman geçirme Arzu’su güder olayın farkındadır ancak öfke terk edilmişlik değersizlik huzursuzluk kırgınlık acı gibi duygular bu dönemde yaşanılan duyguların başında gelir
2-Kabullenme: Kişi yavaş yavaş durumun farkına varmaya başlar ancak suçluluk çaresizlik pişmanlık üzüntü gibi duygularla başa çıkmak zorunda kalır. Bu durumda sosyal ve iş yaşantısına birey ayak uydurmakta zorlanma yaşayabilir.
3- Yeniden yapılanma: Bu süreçte birey yavaş yavaş sosyal yaşantısına döner olayları kabullenmeye başlamıştır.
Ayrılık süreci daha önce bahsedildiği gibi yas süreci ile karakterizedir ve bu durumda sağlıklı şekilde atlatması önem teşkil eder.

Yapılması gerekenler nelerdir?
Kişinin güvendiği biri ile duygularını paylaşması, üzüntüsünü göstermekten kaçınmaması gerekmektedir. Yaşadığı zorluklardan dolayı eski durumuna geri dönebilmesi için kendisine Zaman vermeli yas sürecinde duygularını yaşamak ve üzüntüsünü ifade etmek için kendine imkan tanımalıdır. Sosyal hayattan uzaklaşmamalı kişiye keyif veren aktivitelere katılım sağlanmalıdır.
Yapılmaması gerekenler nelerdir?
Alkol madde gibi zararlı alışkanlıklara yönelmek kişinin depresyonunu daha ağır bir hale getirecektir.
Yaşanılan öfke krizlerinde kendine ve başkasına zarar verme
Çivi çiviyi söker mantığını benimsemek yaşanılan durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale getirecektir.

Kadın ve erkeğin ayrılığa bakış açısındaki fark:
İlişkinin sonlanmasına kadın ve erkeğin olaylara atfettiği anlamlar ve davranışlar farklılık taşımaktadır.erkekler daha çok içine kapanırken olayları paylaşmayı reddederken kadınlar yaşadıklarını ve duygularını paylaşmakta sorun yaşamadıkları gözükmektedir. Ayrılık ve kayıp duygusu ele alındığında bazı ergenlik dönemindeki bireylerin bu durumla başa çıkabilmekte zorlandıkları hatta intihar davranışına yöneltebildikleri göze önünde bulundurulacak olursa bu süreçte uzman bir destek almanın faydalı olacağı söylenebilir.