Hakkımızda

Akademik hayatım boyunca psikoloji bilim dalına çok ilgi duymakla birlikte bölümümü çok severek okudum. 2013 yılında Bakırköy Eğitim ve Araştırma hastanesi Ruh ve Sinir Hastalıkları alanında stajım boyunca Psikopatoloji hakkında daha geniş bilgi sahibi olmakla birlikte alanı tanımış ve mesleki olarak ilk adımı atmış oldum.

İletişim

150 Evler Mah. 29 Mayıs Cad. Gülay Apart. No:1, 10400 Ayvalık/Balıkesir

(+90) 537 208 77 76

uzmpskbilgekantarci@gmail.com

YEME BOZUKLUKLARI VE BAĞIMLILIK HAKKINDA NASIL BİR İLİŞKİ VARDIR?

Hepimiz biliyoruz ki alışkanlıklardan vazgeçmek hepimiz için çok kolay olmamaktadır. Bir kere o döngüye kendimizi kaptırdık mı geri çıkmak psikolojik ve bedensel olarak zor olabilir. İnsan çevresel, biyolojik ve psikolojik faktörlerden etkilenen bir varlık olmakla bereber bireyi yeme davranışına iten bir çok etken vardır, bunlardan bir tanesi de alışkanlıklarımızdır. Beynizimdeki nöral ağlarda bütün anılarımız ve edindiğimiz tecrübeler gizlidir, bunlardan bir tanesi de yeme davranışına karşı duyduğumuz güçlü isteği açıklar. Yeme davranışını açıklamamız yaşanılan bu soruna daha hakim olmamızı sağlayacaktır. Zamanla otomatikleşen bu davranışımız yavaş yavaş beynimizde değişikliğe sebeb olmaktadır ve böylece çok sık tekrarladığımız bir durum bizim davranış patternimz olmuş yani kalıcı hale gelmiştir. Bu yüzden yeme davranışı ile ilgili sorunlarımızı açıklamak için altta yatan bağımlılık ve otomatikleşimiş süreçlere bakmak faydalı olabilir. Beynimizde bilindiği üzere bizi zevk ve haz almaya iten merkez ilkel yapıdır. Bu yapı bizi çoğu zaman dürtüselce hareket etmeye ve haz odaklı karar vermeye iter. Örnek vermek gerekirse , tıkınırcasına yemek yedikten sonra pişman oluruz ancak bu eylemi gerçekleştirmeden önce sonucunu çok fazla düşünmeyiz. Bir davranışı ne kadar tekrararsak o davranış otomatikleşir ve bazen farkında olmadan tekrarlamaya devam ederiz yeme bozukluklarının bağımlılıkla olan ilişkisi ruhsal sorunlarla olan ilişkisinden daha fazladır yani yeme bozukluğuna eşlik eden anksiyete depresyon gibi ruhsal sorunlarımız olabilir ancak altta yatan en temel sebeblerden bir tanesi otomatikleşmiş davranışlarımızdır. Otomatikleşmiş davranışlarımızla ilgili farkındalığı arttırmak için beynimizdeki bu haz odaklı sinyalleri görmezden gelmek , bilinçli bir şekilde bu dürtüleri kontrol almak öğrenilebilir bir süreçtir. Bu konu hakkında birçok terapötik yöntem olmakla birlikte bireye uygun bir tedavi planı yapmak daha kolay sonuca ulaşmanızı sağlayabilir. Zararlı olan alışkanlıklarımızı faydalı bir biçime dönüştürmek için psikoterapi almak faydalı olacağı gibi bizim daha verimli alışkanlıklara yönelmemizi sağlayabilir. Buradaki amaç bilinçsiz şekilde gerçekleşen dürütlerimize karşı bilinç düzeyinde bir farkındalık yaratarak üstesinden gelmeyi başarabilmektir.

Bir yanıt yazın