Hakkımızda

Akademik hayatım boyunca psikoloji bilim dalına çok ilgi duymakla birlikte bölümümü çok severek okudum. 2013 yılında Bakırköy Eğitim ve Araştırma hastanesi Ruh ve Sinir Hastalıkları alanında stajım boyunca Psikopatoloji hakkında daha geniş bilgi sahibi olmakla birlikte alanı tanımış ve mesleki olarak ilk adımı atmış oldum.

İletişim

150 Evler Mah. 29 Mayıs Cad. Gülay Apart. No:1, 10400 Ayvalık/Balıkesir

(+90) 537 208 77 76

uzmpskbilgekantarci@gmail.com

Hiçbir sorun çözülmez değildir…

Bazı zamanlarda içinden çıkamadığımız, kendimizi sanki bir girdabın içinde gibi hissettiğimiz durumlar olmuştur. Sorunlar zihnimizde büyür, zihnimizi karıştırdıkça içinden çıkılmaz bir hal alır ve sanki başımıza gelen olayın bir tek bizim başımıza geldiğini, başka kişilerin aynı sorunu yaşayamayacağını düşünürüz. Olaylara durup karşıdan baktığımızda aslında aynı durumdan bizim kadar etkilenen bir çok insan olduğunu görebiliriz bu durum bizi durumu kabullenmeye, aynı zamanda sorunlarla başa çıkabilmemize fayda sağlamaktadır.   Böyle zamanlarda duygularımız devreye girer ve sağlıklı düşünemeyecek duruma geliriz. Bu durumu yaşatan ise sadece düşüncelerimizdir.

Duygularımız birçok zaman bizi yanıltır. Düşüncelerimizi kontrol edebilmek aslında duygularımızın farkına varabilmekten geçer. Düşüncelerimiz duygu ve davranışlarımızı büyük ölçüde etkiler bu durumun üstesinden gelebilmek mümkün olmakla birlikte profesyonel bir destek gerektirebilir.Psikoterapi alanındaki birçok ekol yaşantımızda gerçekleşen olaylardan çok, olaylara karşı bakış açımızın bizi fazlasıyla etkilediği kanaatindedir. Bir örnekle daha iyi anlaşılabilir duruma getirecek olursak, renk algısı herkese göre değişkendir, sıcak ve soğuk kavramı her bireye göre farklılık gösterir.

Tıpkı bedensel algılarımızdaki farklılıklar gibi zihinsel olarak bize acı veren olaylarda böyledir; bazı bireyler için sınavdan düşük not almak birçok örseleyici olabilir ancak başka bir yandan farklı kişilerde daha çok çalışıp yüksek not almak için motivasyonel bir süreci tetikleyebilir. Olayların kendisi değil, olaylara bakış açımız bizi etkilemektedir. Bu durumda düşüncelerimizin farkında olmak, bizi etkileyen olaylar karşısında da yönlendirme gücüne sahip olabileceğimiz sonucuna bizi ulaştırmaktadır. Duygularımız, düşüncelerimiz ve davranışlarımız sürekli etkileşim halindedirler, biz onların farkında olmadıkça bir süreçten sonra bizi etkileyen durumlar hakkındaki gücümüz de ortadan kalkmaya başlamaktadır.

Farkındalığımızı ve düşünce süreçlerimizi yönlendirmeyi öğrendiğimizde, sorunlarla başa çıkabilme gücümüzün arttığını görmekteyiz. Uzman bir destek almak bu yönde bireye oldukça fayda sağlamaktadır. Her sorunun çözümü ilk önce kendimize fırsat tanımakla ve yardım etmemize başlar….

Bir yanıt yazın